13 Şubat 2013 Çarşamba

KİÇ

Piero Manzoni'nin 1961 yılında 90 adet ürettiği konservelerden 
Serpentine Gallery’de sergilenen 04 numaralı konserve. Sanatçı kendi bokunu konservelemiştir.


Milan Kundera kitsch'i şöyle tanımlar: “İlahiyatın kutsallığa yakıştıramadığı ve insanlar için bir utanç kaynağı olarak yorumladığı dışkının varlığını gizler; iğrenç olanı meşrulaştırır. Böylece hayat iğrençliğin yükünden kurtulur ve varoluş 'dayanılmaz' biçimde 'hafifler’.

Dışkının varlığını birtakım avangard sanatçılar göz önüne koyar. Örneğin, dışkısını konserveleyen Manzoni ve bir konferansta sahneye çıkıp dışkılayarak, dışkısını masadaki suyun içine koyan Alexander Brener. Dışkının gizlenmesi ile teşhir edilmesi arasındaki ikilik, Kundera ve Žižek'in gösterilmeyen/gösterilen ikiliğini yansıtır. Kundera asıl tabunun kıç deliği olduğunu söyler. Mahrem olarak kabul edilen 'asıl' yerin göz ardı edilerek “tabulaştırıldığına” değinir. Žižek ise, bu tabunun mimaride “mekânsallaştırılmadığını” öne sürer. Ona göre insanın bulunduğu her yerde bir ara mekânın varlığından söz edilebilir. Herkes tarafından bilinen ama gerçek anlamıyla kabul edilmeyen bu mekânın temel içeriği çoğunlukla dışkıdır. Örneğin, kanalizasyon insanı günlük hayattan yalıtır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder