4 Aralık 2011 Pazar

Hermes-Thot

Batı Uygarlığını derinden etkileyen en önemli öğretilerden biri Hermetizm’dir. Bu ezoterik felsefenin simgesi de Hermes veya Thoth’dur.


O, “Ermişlerin Ermişidir”. Hermes, kendinden sonra gelen dinleri, akımları, sanatı, bilimi ve felsefeyi etkilemiştir.

Rönesans dönemine ait ve içine Astroloji’yi de alan konulardan birisi de Hermetizm’dir. Bu sözcük Hıristiyanlık öncesi dönemde yer alan inançları içine almaktadır.

Astroloji’de sık sık geçen “yukarıda ne varsa, aşağıda da o vardır” ilkesi yine Hermetizm’den gelmektedir.

Çok özet bir anlatımla, Hermetizm insanoğlunun evrenle olan birliğini, onun bir parçası olduğu düşüncesine dayanmaktadır.

Yunanlılar, “Hermes” için hem kral, hem büyük rahip, hem de din kurucu olması nedeniyle, üç kere büyük ya da üç kere bilge anlamına gelen "Trismegistus" sıfatını kullanmışlardır. Sais'de bir tapınak inşa eden Hermes için, Mısır'ın "Ölüler Kitabı"nda, "ilahi kelamın efendisi ve ilahi sırların sahibi" denilmektedir.

İslam’da Hermes Trimegistos, İdris Peygamber olarak geçer. İslam’da da Hermes bir kültür kahramanı olarak ele alınmış ve tüm sanat ve bilimleri icat ettiğine inanılmıştır.


Osiris’ in müridlerinden olan ve ondan altı bin yıl sonra yaşayan Hermes, günümüzden onaltı bin yıl önce, günümüz bilim dünyasının, nasıl olup da ortaya çıktığını açıklayamadığı ileri Mısır uygarlığının oluşumuna öncülük etmiştir.

James Churchward’a göre, o, Mu ve Atlantis dönemindeki tek tanrılı dini İ.Ö.16.000 yıllarında Mısır’a getirmiş Atlantisli bir bilgedir.



Aslında daha önce düşünülecek ne varsa zaten düşünülmüş. Güneşin altında yeni hiçbir şey yoktur, sözünü hatırlayalım. Ne 3 dinin kitapları otantiktir, ne de felsefe sistemleri, biraz araştırma yapan birisi bunların kadim bilgeliğe dair şeyler olduğunu görür. Yeni olan sadece dilegetiriş biçimidir. Evet özgün olan dilegetiriş biçimidir ancak, yoksa ne Platonun idealar kuramı, ne Pytagoras teorimi ne Thales'in suyu, ne de İsanın öğretileri kendi buluşları. Dikkat ederseniz tüm bu saydığım şahsiyetler Mısırda (Bazıları Mısıra ilaveten Hindistan ve Tibette) uzun yıllar inisiyatik eğitim almış kadim bilgelikler konusunda uzmanlaşmış kimseler. Yani ana fikir eski fakat sunum biçimi yeni diyebiliriz. Tabii gene de bunun böyle olması bu kişilerin biçim verdiği sistemleri önemsiz kılmaz. Çünkü eski fikirleri yeniden sistematize edip çığırlar açmışlardır; üslupları kendilerine hastır.


Her şeyi gören zihin vasıtasıyla,
Şahitlik ettim bizzat Göklerin görünmez yüzüne,
Ve tefekkür yoluyla eriştim Hakikat bilgisine,
İşte bu bilişle yazıyorum bu mısraları...


Hermes Trismegistus

“Şimdi sen bu sırları öğrenmiş olduğuna göre, Söz vermelisin sessiz kalacağına Ve asla açıklamamaya Tekrar doğuşun nasıl aktarıldığını. Bu öğretiler, özel olarak kaydedilmiştir Yalnızca Atum’un bilmelerini istediği Kişiler tarafından okunsun diye. Bulunmaz hiçbir ahenksizlik Mekânı gökyüzünde olanlar arasında.Tek amacı vardır hepsinin, tek zihin, tek his; Çünkü bağlanmıştır sevgi büyüsüyle onlar Tek ahenkli bütüne.” (Hermetika)