14 Ağustos 2011 Pazar

ANADOLU AJANSI'NIN GENEL MÜDÜRÜ KİM?



Kemal Öztürk hakkında faydalı bir bağlantı:
http://norotila.blogspot.com/2009/01/kemal-ztrk-kimdir.html

İnternette, Anadolu Ajansının ana sayfasına girerseniz en üstte şöyle yazar;
“Anadolu Ajansı. Kurucusu; Mustafa Kemal Atatürk 6.Nisan.1920”
Anadolu Ajansının tarihi, Türkiye Cumhuriyeti ile adeta özdeştir. Öyle ki, TBMM
açılmadan 17 gün önce, 6 Nisan 1920 de kurulan Anadolu Ajansı, devleti kuran bu
kurumun çıkardığı ilk yayını duyurdu. Milli Mücadelenin ve Kurtuluş Savaşının her
aşamasına ve Cumhuriyet Devrimlerine tanıklık etti.
Anadolu Ajansı, Atatürk adı ile de adeta özdeştir. Anadolu Ajansı muhabirleri,
Devletimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün her çalışmasında yanında oldular.
Anadolu Ajansı, Türk dış politikasının, Türkiye’nin sosyal, ekonomik ve günlük yaşamının
da tanığıdır. Bu yüzden AA’nın haberleri ve fotoğrafları, bütün araştırmacılar için birinci
elden kaynak niteliğindendir. Yunus Nadi Abalıoğlu, Ruşen Eşref Ünaydın, Falih Rıfkı
Atay, Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi önemli yazarlar ve kalemler,
Anadolu Ajansının başarısı için çalıştılar ve bu kurumda görev aldılar…
Cumhuriyet ve Atatürk’le özdeşleşmiş bu kuruma Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi
olarak, AKP Hükümeti adına Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kemal Öztürk adlı kişiyi
atadı…

Kim bu Kemal Öztürk?
1969 yılında Ağrı’da doğdu. 1990 yılında Humeyni yanlısı “Girişim” ve “Selam”
dergilerinde yazmaya başladı. Kemal Öztürk daha sonra “Meydan”, “İmza” , “Nehir” ,
“Yeni Zemin”, “Sözleşme” gibi dergilerde, “Mir Mahmut Rıza” takma ismi ile yazılar
yazdı. 1994 yılında “Nükte” Yayınlarından çıkan, “Bir Garip Oğlanın Hikayesi” adlı bir
kitap çıkardı. Bu kitap mahkeme kararıyla toplatıldı ve Kemal Öztürk, 1 yıl hapse
mahkum oldu. 1995 yılında Yeni Şafak Gazetesinde muhabirliğe başladı. Buradan Kanal
7 ye transfer oldu. Burada yayınlanan “İlk Meclis” adlı belgeseli, RTÜK tarafından “Lâiklik
Karşıtı” olduğu gerekçesiyle yasaklandı.
Öztürk, 9. Cumhurbaşkanı Demirel’e hakaretten de 1 Yıl hapse mahkum oldu. 2003
yılında zamanın TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın “İletişim Danışmanı” oldu. 2005 yılında
Başdanışman oldu. 2011 yılı Şubat ayına kadar Başbakan Erdoğan’ın Basın Danışmanlığı
yaptı…
AA’nın yeni Genel Müdürü bu !...
Yazdığı kitapta aynen şunları söylüyordu; “Devlet kimdir? Helvadan yapılmış bir puttur.
En sonunda beni bir numaralı terörist yapacak bu pez…nkler, bütün lâikleri bir şiş’e
geçirecem, ondan sonra anlayacaklar lâikliğin faziletlerini. Elin o…pusu bile kalkıp ‘Ben
lâikim, namusumla çalışıyorum, kimse karışamaz’ demeye başladı. Ula ben böyle
lâikliğin…
Eskiden Türklerin yetiştirdiği marimus öküzünün sol arka bacağının uyluk yeri ile
işkembesinin ayrıldığı yerde bir et parçası bulunur. İşte tam buraya laik denir. Vee bu
gün kullandığımız kelimenin aslı da buradan gelmektedir.!...”
İşte AKP’nin Cumhuriyetimizin güzide bir kurumuna layık gördüğü Genel Müdür bu. Eşi
bulunmaz, eşini bulsak “çifte koşacağımız” cinsten biri…
Şaşırdınız değil mi? Nasıl olur da böyle bir adam, iki defa ceza yemiş bir adam, AA’ya
Genel Müdür yapılır, diye… Ben hiç şaşırmadım, sadece devletim adına üzüntüm daha da
arttı.
Çünkü, AKP sayesinde bu ve benzeri karakterdeki çok sayıda adam, devlet kadrolarını
doldurdular.
“Lâikleri şiş’e geçireceğim” diyebilen ve korkmadan bunu kitabına yazan zihniyette
birilerinin Emniyet Teşkilatında çalıştıklarını düşünebiliyor musunuz? O zaman
Cumhuriyet Gazetesine atılan bombaların nerden geldiğini, metruk bir gecekondunun
çatısında bulunan el bombalarını kimin oraya koyduğunu ve sonra bulduğunu, dijital
sahteciliklerle askerlerin nasıl içeri atıldığını, teğmenin telefonuna “Polis tarafından el
konulduktan sonra” nasıl terörist numaraları yüklendiğini anlamış olursunuz.
Tabii ki bu atamaların tümünün sorumlusu AKP Hükümetidir.
Kendisini “Şeyhülislam” ilan etmiş ve üç kadınla aynı anda, aynı evde yaşayan birini
Başbakan Erdoğan “Başdanışman” yapar ve damadını da önce milletvekili sonra da
Bakan yaparsa, Kemal Öztürk gibiler Genel Müdür de olur, Anayasa Mahkemesi Başkanı
da…,
AA’na bu atamayı yapan kişiler, şehit asteğmen Kubilay için değil de, onun kafasını kesen
kişi için gözyaşı döküyorsa, böyle adamlar TBMM Başkanı da olur, RTÜK Başkanı da…
El Kaide terör örgütünün ikinci adamı Hikmetyar’ın dizinin dibinde oturmaktan, tarikat
reislerinin önünde iki büklüm olup el öpmekten ve onlardan emir almaktan çekinmeyen,
fakat Türk Ordusunun Genelkurmay Başkanı ile yan yana oturmaktan rahatsız olan
kafalar Türkiye’yi yönetmeye devam ederlerse, böyle adamlar Bakan Yardımcısı da olur,
Bakan da….
İşin acı tarafı, bu korkunç olaylar açıkça yapılırken, varlığını Demokrasiye, Cumhuriyete,
Çağdaşlığa borçlu kişilerin sessiz kalmaları, görmezden gelmeleri, korkup sinmeleridir.
Demokrasi ve özgürlük, onları hak etmek için gayret gösterenlerin olacaktır. Bu gün
susanlar, sinenler, korkanlar her zaman korkarak yaşayacaklardır…
Sağlık ve başarı dileklerimle 06 Ağustos 2011
RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu
0 532 211 00 11

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder